(Li Hongzhi, 28 Mayıs 2006 ~ Toronto) Hepiniz çok çalışıyorsunuz. (Uygulayıcılar coşkuyla alkışlıyor ve tek ağızdan cevaplıyorlar: Saygılar Shifu! Shifu çok çalışıyor!)
Bu geniş çaplı Fa konferansları, anakara Çin'in dışındaki Dafa uygulayıcıları açısından harika organizasyonlar. Birçok yeni öğrenci ve uzaktan olan öğrenciler, geniş çaplı bu organizasyonların her birine katılıyor. Dolayısıyla, her bir Fa konferansında düzenlenen diğer aktivitelerin dışında, Fa konferansı, uygulamanıza gerçek anlamda etkide bulunmalı ve xiulian uygulamasında yükselmeniz konusunda size yardımcı olmalıdır. Böylece siz yeni öğrencilerin ve uzaktan gelen uygulayıcıların yaptığı yolculuğa değmiş olur. Dolayısıyla, Dafa uygulayıcılarının düzenlediği Fa konferansları, sadece her yıl düzenlenmesi gereken bir formalite değildir. Ondan ziyade, gerçek, yaşanan xiulian uygulaması uğruna düzenlenmektedir. Bu konferanslar, aynı zamanda, benim size bırakmış olduğum bir ortamdır -Dafa uygulayıcılarının büyük çapta bir araya gelebildikleri ve paylaşımlar yoluyla birbirlerinden bir şeyler öğrendikleri tek ortam. O yüzden, gerçek amacına ulaştığını görmeli ve xiulian uygulamasında gelişiminize olanak sağlamalarını mümkün kılmalısınız. Bir konferansın, sadece o zaman bir anlamı olacaktır.
Biliyorsunuz, şu anda Dafa uygulayıcıları, bugün sahip olduğumuz xiulian yaklaşımı konusunda oldukça netler. Sanırım burada, salonda bulunanların büyük bölümü, bir Dafa uygulayıcısının nasıl xiulian uygulayacağı konusundaki gereksinimleri karşılayabilir. Dafa xiulian formu, insanların arasında uygulanan bir uygulama biçimidir ve o, insanların toplum içerisinde uygulayabildikleri ilk uygulama formu olarak oluşturulmuştur. Bu yaklaşım, ben Fa'yı ilk aktarmaya başladığım gün oluşturuldu. Antik dönemlerden bugüne dek, böyle bir şey asla gerçekleşmemiştir.
Ben Fa'yı öğretirken, daha düşük seviyeli şeylerden başlamak ve yolumun üzerinde ilerlemek zorundayım. Temel şeylerden başlarım ve bu da, daha büyük sayıda insanın anlamasını mümkün kılar. Başlangıçta yüksek seviyeli şeyler öğretmemiş olmamın nedeni budur. Üç Diyarın tamamının yaratılması, aslında, bugün Dafa'nın yayılması amacı içindi. Geçmişte, kozmosta, Üç Diyar diye bir yer yoktu ve insanoğlu diye bir şey var olmuyordu. İnsanoğlu, tanrılar tarafından yaratıldı. Bu, mutlak bir gerçektir. Dünya dışı canlılar, neden dünyaya sıklıkla geliyorlar? Onların, çok sayıda sebepleri vardı. Her şey bir yana, insan bedenine hayranlık besliyor ve onda daha önce hiç görmedikleri çok sayıda şey görüyorlar. Bunun sebebi şudur: geçmişin kozmosunda, bu ortam -yani, şu anda Üç Diyarın var olduğu boyutlarda- düşük seviyeli çeşitli yaratıklar yaşıyordu; buna bizim uzaylılar dediğimiz canlılar da dâhil. Onlar aslında belirli bir miktarda teknolojik uzmanlık kazanmış olan düşük seviyeli yaratıklardır. Fakat sonradan, bu kozmik vücut çok büyük değişimlerden geçti ve dünya yaratıldıktan sonra, insanoğlu ortaya çıktı; insan diye bir canlı türü var oldu. Bu uzaylı varlıklar, kendi teknolojilerinden yola çıkarak baktıklarında, insan bedeninin yapısının, insan bedeninin tüm tasarım ve fonksiyonunun, tek kelimeyle mükemmel olduğunu düşünüyorlar. Peki, durum neden böyle? Çünkü o, Tanrılar tarafından yaratılmıştır. Bu düşük seviyeli canlılar ile bir zamanlar bu boyutta yaşamış olan düşük seviyeli yaratıklar ile kıyaslandığında, insan bedeni tamamen farklı bir şeydir.
İnsanoğlu tanrılar tarafından yaratılmıştır, dolayısıyla da, bir tanrının görünümüne sahiptir ve hatta vücudun içyapısı da tanrılarınki gibidir; durum sadece şudur ki, insanoğlu bir şeyleri yapma konusunda, tanrıların sahip olduğu kapasiteden yoksundur. Ayrıca bu boyutta canlılar, olayların gerçek durumunu göremezler ve bu boyutun içerisindeki canlılar özellikle oluşturulmuş ve yaratılmış bir ortamın içerisinde bulunmaktadır; burası, insanoğlunun yaşamasını mümkün kılan sayısız tanrı tarafından oluşturulmuştur. Bu ortam, insanoğlunun, sadece bu boyuttaki şeyleri görebilmesini sağlar -bu boyutun dışındakileri değil, hatta belirli bir anlamda söyleyecek olursak, bu boyutun içerisindeki şeyleri bile göremezler -fakat iyi bir temele sahip olan az sayıdaki bazı insanlar, bu gibi şeyleri görebilmekte ya da temas kurabilmektedir. Bu durum, çok sayıda insanın inancını, insanoğlunun evrendeki tek canlı formu olduğu konusunda güçlendirmiştir ve hatta buradaki yaşamın varoluşu için gerekli olan koşulların, evrenin tamamındaki herhangi bir canlının varoluşu için gereken tek koşul olduğuna inanıyorlar. Bunun neticesi olarak insanoğlu, kendisini daha da mühürlemiştir. O nedenle, insanoğlu bir şeyleri ne kadar araştırırsa araştırsın ya da bir şeyleri anlamaya çalışırsa çalışsın, evrenin gerçek durumunu görmeyi başaramayacaktır. Bu durumun içerisinde olmak aslında normaldir, çünkü bu, tanrılar tarafından oluşturulmuş bir sınırlamadır. İnsanoğlunun bu boyutta ve bu gibi bir âlemin içerisinde yaşaması gerekiyordu. Bir başka deyişle, eğer insanlar evreni araştırmak için sadece insani yöntemleri kullanırlarsa, evrenin gerçek durumuna asla ulaşamayacaklar -ne kadar denerlerse denesinler. Bu durum da tanrılar tarafından oluşturulmuş bir şeydir.
Peki, bütün bunların amacı neydi? Dafa açıklanana kadar ve Dafa'nın öğretileceği güne kadar insanoğlunu bu durumun -istikrarlı bir durumun- içerisinde tutmaktı. Dünya tarihinde gerçekleşen -çeşitli tarihi dönemler boyunca gerçekleşmiş olan her şey, hatta Üç Diyarın ve insanoğlunun oluşturulması -buna insanoğlunun ilk ortaya çıkmasının ardından yaşanan olayların ilk durumu ve standart insan kültürünün ortaya çıkmasının ardından, son birkaç bin yılda gerçekleşen olayların tamamı- örneğin, bütün önemli insanların ya da tarihteki önemli olayların hepsi -aslında bir kültür yaratmak içindi, bir düşünme biçimi yaratmak, insan kavramları ve değerleri yaratmak içindi- insanlar, Dafa'nın öğretileceği gün Fa'nın ve xiulian'in gerçek kültürünün farkına böylelikle varabileceklerdi. Eğer bütün bunlar tarih içerisinde oluşturulmamış olsaydı, bugün burada oturan Dafa uygulayıcıları ilkel bir durumun içerisinde olacaklardı, Tanrıların onları ilk yarattıkları zamanki gibi olacaklardı ve hiçbir şey anlamaları mümkün olmayacaktı. Eğer durum bu olsaydı, Fa'yı öğretmek imkânsız olacak ve insanların Fa'yı anlamaları imkân dâhilinde olmayacaktı. ''Xiulian nedir?'' -bu konuda hiçbir fikirleri olmayacaktı. En basit ifadelerle ortaya koyacak olursak, bugünün insanlarının hiçbir kültüre sahip olmamaları gibi bir durum olurdu. O durumda bugün bu Fa nasıl olurdu da öğretilebilirdi? Bunun hiçbir yolu olmazdı. Dolayısıyla bütün bunlar, antik zamanlardan günümüze dek, Dafa'nın yayılması için gereken kültürü oluşturmak için gerçekleşmiştir.
Ben bunu iki aşamada yapıyorum. İlki, Fa-düzeltmesini kapsamaktadır ve Fa-düzeltmesi xiulian uygulaması yoluyla bunu yaşayanlar, Fa-düzeltmesi dönemi Dafa uygulayıcılarıdır. Gelecekte daha fazlası olacak; yani Fa'nın dünyayı rektife ettiği dönemdeki, bir sonraki aşamadaki uygulayıcılar. O noktada, kozmosun tamamı -insanoğlu dışında- Fa-düzeltmesinden geçmiş olacak. Sıklıkla, Fa-düzeltmesine, eski kozmosun elementleri tarafından, eski güçler tarafından ve çeşitli türlerdeki yüksek seviyeli kötü varlıklar tarafından yapılan engellemelerden bahsediyorum. O noktada, o gibi şeylerin hiçbiri artık var olmayacak -düşük bir seviyede var olan ve geleceğin uygulayıcılarına [gelişmeleri konusunda yardım etmek için] kalmış olanlar hariç. Peki, eski güçlere ait faktörlerin yaratacağı bir engelleme olmadan gerçekleşecek olan insan dünyasının Fa-düzeltmesi nasıl bir şey olacak? Bir düşünün, güce sahip olan o yüksek seviyeli varlıklardan, o eski güç elementlerden gelen direniş olmadan, insanların başlangıçta çok zayıf olduğu, evrenin düşük seviyelerindeki canlıların ve Üç Diyar içerisinde herhangi bir önemli yeteneğe sahip olmayan canlılar ile gerçekleşecek olan insan dünyasının Fa-düzeltmesi esnasında, durum farklı olacaktır -buna hiç şüphe yok. Şu anda insanlar: ''Bu kötü parti gittiğinde ne olacak? O zaman geldiğinde olaylar nasıl olacak? Gelecekteki Çin hükümeti nasıl olacak?'' diye merak ediyorlar. Bu konuda düşünmeniz ya da bir şeyler yapmanız gerekmiyor. Elbette, Fa'yı onayladıkça ve gerçekleri açıkladıkça, mevcut anlayışınız ile bazı çıkarımlara varabilirsiniz. Bunu yapmakta bir sorun yoktur, çünkü olayları kişinin normal mantığı ile kavraması ve anlaması yanlış bir şey değildir. Fakat gerçekten neler olacağına gelince, o durum insanlara kalmış bir şey değildir ve insanların şu an düşündüğü gibi olmayacaktır. O zaman geldiğinde, insan toplumu tamamen değişmiş olacak, olayların durumu tamamen değişmiş olacak ve toplumun yapısı hep birlikte tamamen değişmiş olacaktır.
O nedenle, bu zaman periyodu esnasında, özellikle de bu dönem, Fa-düzeltmesi gerçekleşiyorken, Dafa uygulayıcılarının Fa'yı onaylamaları dönemi olduğu için bu grup uygulayıcı için olan gereksinimler özellikle yüksektir. Onlar Fa-düzeltmesi gerçekleşiyorken burada oldukları için çok şey yüklenmişlerdir ve aldıkları sorumluluk çok büyüktür. Shifu'nun ne denli sayıda Fa bedeni olursa olsun ya da gücü ne kadar büyük olursa olsun, netice itibarı ile Shifu'nun ana vücudu eski kozmosun ayırdığı katmanların içerisindedir ve Fa-düzeltmesindeki her şeyi bu dünyadan yönlendirmektedir. İnsan ırkı ve Üç Diyar, öncelikle, Fa-düzeltmesinin gereksinimleri için yaratıldı ve Shifu'nun Fa bedeni burada bulunuyor, o nedenle Fa-düzeltmesine karşı olan şeytani engellemenin odak noktası burasıdır. Dafa uygulayıcıları Fa'yı onaylatıyor, Fa'yı koruyor ve aynı zamanda da kendilerini burada geliştiriyorlar; dolayısıyla sahip oldukları sorumluluklar elbette çok büyüktür ve aynı zamanda burada canlıları da kurtarmak zorundalar ve bu sorumluluk da aynı şekilde Dafa uygulayıcıları açısından çok ciddidir. Bu durum, Fa-düzeltmesi dönemi Dafa uygulayıcılarını çok daha sıra dışı yapmaktadır.
Daha önce söylemiş olduğum gibi, tarih içerisinde farklı türlerde xiulian formları var olmuş olsa da, onlar sadece bir kültür oluşturmak içindi. Xiulian ne demektir? Sadece bugün burada sahip olduğunuz şey insanoğlu için olan gerçek xiulian uygulamasıdır. (Alkış) Sadece bugün var olan format, kozmostaki tüm tanrılar tarafından gerçek xiulian uygulaması olarak kabul edilmektedir. (Alkış) geçmişteki bütün bu şeyler bir kültür oluşturmak içindi. Üç Diyar içerisine girmiş olan hiçbir insan, bugüne dek dışarı çıkmayı başaramadı. Bu insan dünyasına daha büyük bir evrenden gelmiş olan hiçbir canlı, tekrar cennetlere geri dönmeyi başaramadı -bu durum hiçbir zaman için gerçekleşmedi. Bugüne dek xiulian hakkında yapılan tüm konuşmalara karşın, aslında hiç kimse xiulian'de başarıya ulaşamadı. Cennetlere yükselmek hakkında çok şey söylemiş olmalarına karşın, bugüne dek hiç kimse oralara ulaşmayı başaramadı. Yardımcı ruhları biliyorsunuz. Xiulian uygulamasında insan bedenini bir vesile olarak kullandıktan sonra cennetlere ulaşanlar, yardımcı ruhlardı. İnsan bedenini bir vesile olarak kullandıktan sonra, yardımcı ruh, aynen bir insan görünümünü alırdı. İnsanların, bazı kişilerin geçmişteki bazı uygulama yöntemlerini kullanarak cennetlere yükseldiğini görmelerinin nedeni buydu. Onlar, bir kişinin öldükten sonra, cennete doğru yükseldiğinin görüldüğünü söyleyebilirler, fakat cennete yükselen şey, o kişinin ana ruhu değildi, gerçek anlamda o kişinin kendisi değildi. Dolayısıyla, Üç Diyarın içerisine girmiş olan canlıların hiçbiri geri dönmeyi başaramamıştır. Bunu yapanların hepsi, yardımcı ruhlar idi ve ana bedene ne olduğu konusu, yardımcı ruh tarafından asla önem verilen bir şey değildi. İnsanoğlu, hiçbir tanrı tarafından önemli bir şey olarak görülmedi.
Daha önceleri, tanrıların da farklı zaman dönemlerinde yaratılmış olduklarını söylemiştim. Buraya yakın olabilmeyi başarabilen tanrılar, kozmosun gerçek durumu hakkında net değillerdi, hatta Üç Diyarın tarihi ve onun varoluşunun nedenleri hakkında da net değillerdi. Ve özellikle de, insanlarla iletişim kurabilen tanrılar, düşük seviyede olanlardır ve bu gibi konular hakkında kesinlikle net değillerdi. İnsanoğlunun neden var olduğu hakkında bile bir şey bilmiyorlardı ve işte bu sebepten dolayı onlar için hiçbir önem teşkil etmiyordu. Ben Dafa'yı öğretirken birçok Tanrı bana: ''İnsanlar bu denli bozulmuşken onlara Dafa'yı öğretiyorsunuz ve hatta onlara böylesine yüce bir Fa'yı öğretiyorsunuz'' diyorlardı. İnsanların varoluşunun gerçek önemini nereden bilebilirlerdi ki? Elbette şu anda farkına vardılar ve şu anda hepsi biliyor. Fa-düzeltmesi adım adım ilerledikçe ve gerçeklik kendisini durmaksızın gösterdikçe, negatif bir rol oynamış olan bazı tanrılar yaptıkları hataların farkına vardılar ve hakikati yavaş yavaş gördüler ve bu sebepten dolayı da net bir hale geldiler. Fakat en temel konu, eski güçlerin en temel seviyede bunu reddetmesi konusu, onların hala tam olarak kabul edemedikleri bir şeydir. Onlar, gerçekleri hala göremiyorlar. Olaylar en final adıma ulaştığında ve gerçeği gördüklerinde, çok geç olmuş olacak ve onlar için felaket olacak.
Çünkü bu iş iki aşamada yapılacaktır, insan toplumu zulmedilen Dafa uygulayıcılarını görünce oldukça ilgisiz olsa da ve insan toplumunda gerçekleşen şeylerin normal toplum üzerinde herhangi bir büyük etkiye sahip olmadığı görülse bile -netice itibarı ile tüm meslekler hala bir saat mekanizması gibi işlemektedir ve bu makine yani insan toplumu, hala işleyişine devam ediyor ve normal bir şekilde ilerliyor -çünkü Fa insan dünyasını rektife ettiği zamana dek insanoğluyla ilgili herhangi bir şey yapılmayacak. Ben şu anda, temel olarak, insanoğlu için hiçbir şey yapmıyorum ve sizler de dünya insanlarını kurtarırken, insanların bilinçlerini ve doğuştan gelen iyiliklerini uyandırmaktan ve cesaretlendirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Şeytan, Dafa uygulayıcılarına zulmederken, Dafa uygulayıcılarına yaptığı zulmü haklı gösterecek yollara sahip olabiliyor, tüm dünya insanlarının Dafa uygulayıcılarına ve Dafa'ya karşı olmasını istiyor ve dünya üzerinde Dafa uygulayıcılarına tutunacak bir yer bırakmak istemiyor. O nedenle, insan toplumuna yalanlar yayıyor ve kargaşa yaratmak için Çin'in tüm propaganda araçlarını kullanıyor ve tüm dünyayı kendi yalanlarına inanması ve de Dafa uygulayıcılarına yaptığı zulme iştirak etmesi için boş yere uğraşıyor. Durum bu olunca, çok sayıda canlı gerçeği bilmiyordu ve çok sayıda dünya insanı zehirlenmişti. Yani burada şunu söylüyorum ki, Dafa uygulayıcılarının bu dönem esnasında gerçekleri açıklamasının amacı, insanları kurtarmak ve o eski elementler ve o aşağılık partinin kötü hortlakları tarafından insanların zehirlenmesini ortadan kaldırmaktır. Çünkü Fa-düzeltmesi süreci esnasında eski güçler ayıklanacaklar, bu kötü parti ve bu kötü partinin hortlağı da aynı şekilde ayıklanacak -buna hiç şüphe yok. Ve onların yaptıkları bu şeylere katkısı olanlar da ayıklanacaklar. Bu, Fa-düzelmesinde belirlenmiş olan bir yasadır ve bu şekilde yapılmak zorundadır. Eğer bu şekilde yapmaz ve bir kişiyi bu şekilde kurtarmazsak, o kişi şeytanla birlikte tarih tarafından ayıklanacaktır.
Eğer bir yaşam gerçekten ayıklanırsa, bu korkunç bir durumdur. İnsanlara görünür olan ölüm biçimi korkutucu değildir, çünkü o, kişinin gerçek varlığının ölümü değildir. Bir insan öldüğünde, sadece bu en maddi boyuttaki şeylerden oluşan bir kabuk soyulur, aynen bir elbiseyi çıkarıp atmak gibi; oysa gerçek yaşam, reenkarnasyon döngüsüne yeniden girmiştir. Elbette, kendisini iyi bir şekilde geliştirmiş olan geçmişteki bazı uygulayıcıların yardımcı ruhları, yaşamlarının sonunda alınmış ve götürülmüştü, fakat o, kişinin esasen kendisi değildi. Bu durum, kişinin ölümünün ardından gerçekleşen bir şeydir. Sadece, Dafa tarafından oluşturulmuş bir xiulian yöntemi kişiyi gerçek anlamda başarıya götürebilir. Tüm tarih boyunca hiç kimse, insanoğlunun neden buraya gelmiş olduğunu, bu insan mekânına neden gelmiş olduklarını bilmedi. Ve tam olarak bu gizemden dolayı, hiçbir tanrı cevabı bilmiyordu -bu durum, insan ırkının istikrarını, Üç Diyarın istikrarını ve insanoğlunun güvenliğini, etkin bir biçimde sağladı.
Bu gizemler artık yavaş yavaş ifşa ediliyor; cennetlerdeki tanrılar va canlılar da aynı şekilde gerçeğin farkına varıyor ve anlıyorlar. ''Neden Dafa öğretiliyor? Neden böylesi devasa bir Fa insanoğluna öğretiliyor? İnsanoğlu neden bu kadar şanslı?'' gibi soruların cevapları onlar açısından artık netleşiyor. O tanrılar bana sıklıkla: ''Senin için sadece insanlar önemli'' diyorlardı. ''Biz senin için önemli değiliz. Fa-düzeltmesinde bize karşı çok katı, insanlara karşı ise çok hoşgörülüsün'' diye imada bulunuyorlardı. Artık bunu söylemiyorlar. Artık hiç kimse bunu söylemiyor. Yani bir başka deyişle, Üç Diyar, insan dünyası ve insanoğlu -bütün bunlar kozmosun tamamını etkilemektedir ve kozmosun tamamında bulunan sayısız, sınırsız canlının kurtarılması ile bağlantılıdır. Onların arasında, sınırsız sayıda, sayısız miktarda yüksek seviyeli canlılar bulunmaktadır. Bu, çok önemli bir şey değil midir? Fakat çok uzun bir zaman süreci boyunca bir kaybolmuşluk durumu içerisinde olan bir insan, Üç Diyarın içerisinden olayların gerçek durumunu görmeyi başaramaz. İnsanoğlu gerçeğin ne olduğunu göremiyor olsa da, Üç Diyar içerisinde onların özgün şekilde yaşayabilmesini sağlayan bir durum oluşturuldu ve bir kaybolmuşluk durumu içerisinde, insanoğlunun böyle bir tuzağa düşmesi kaçınılmazdır. Bunun bir sonucu olarak, hayatta kalabilmek için birbirlerine zarar verir, çekişir ve bir şeyler uğruna mücadele edip savaşırlar. Yaptıkları şeyler ister sakinmiş gibi görünsün ister şiddetli, hepsi kişisel fayda uğrunadır ve bencil motivasyon ile yapılmaktadır. Fakat ne olursa olsun, böyle bir durum, insanoğlu için önceden ayarlanmış olduğu için bu durumun sınırları içerisinde hareket ettikleri sürece, yaptıkları şeyler, onların hatası olarak kabul edilmeyecektir. İnsanlar bu durumda oldukları ve bu kaybolmuşluk durumu içerisinde uzun zamandır bulunduklarından, Dafa yayılmaya başladığı için mesele, insanların Fa'nın ne olduğunu anlayıp anlayamayacakları ve uzun zamandır mühürlenmiş oldukları bu kabuğu kırıp kıramayacaklarıdır. Bu, insanoğlu açısından en önemli mesele haline gelmiştir. Bu, insanoğlu için adaletsizmiş gibi görünüyor olabilir, fakat aslında adildir.
Dolayısıyla, insanlar buraya geldiklerinde, diğer insanların arasında, her kim buradaysa, bu ortamda, önceden ayarlanmış bu durumun sınırlarını aşar ve hayatı boyunca başkalarına ciddi zararlar verir ve kötü şeyler yaparsa, o kişi bu ortama ve insanların içinde olması gereken duruma zarar veriyor demektir ve o kişi bu hayati olayın kendisine karşı bir günah işliyor demektir. Dolayısıyla, Dafa burada yayılıyorken ve Dafa uygulayıcılarının uygulama süreci esnasında, insanların Fa'yı edinip edinemeyeceği ya da en sonuna kadar xiulian uygulayıp uygulayamayacakları konusuna gelince, tarih içerisinde biriktirmiş oldukları karma, insanoğlu olarak ya da uygulayıcılar olarak onlara kesinlikle çeşitli derecelerde zorluklar yaratacaktır. Açık söyleyecek olursak, bir insanın Fa'yı edinip edinemeyeceği ve sonuna kadar xiulian uygulayıp uygulayamayacağı konusunda, farklı insanlar için farklı türlerde engellemeler olacaktır. O sıkıntıların hepsi, kişinin geçmişte yaptıklarından kaynaklanmaktadır; dolayısıyla, hiç kimse şikâyet etmemelidir. Peki, Fa'yı kimler edinebilir? O kabuğu kimler kırabilir? Kimler bu Fa'nın ne olduğunu gerçek anlamda ve mantıklı bir şekilde görmeyi başarabilir? Bu noktadan bakıldığında, her şey, canlılar açısından gerçekten adildir.
Bu kadar önemli bir olay karşısında insanoğlunun alacağı tavır, insanoğlu açısından en önemli şeydir. Dolayısıyla, bu kaybolmuşluk durumu, insanoğlu üzerinde bir etkiye sahiptir: xiulian uygulayıp uygulayamayacağınız, ''Gerçeği'' görüp göremeyeceğiniz, olayların gerçek durumunu görüp göremeyeceğiniz ve bu Fa ile karşılaşıp karşılaşamayacağınız, canlıların bu denli kaybolmuşluk durumu içerisinde olması, işleri onlar açısından gerçekten çok ama çok zor bir hale getiriyor. Bugün burada oturan Dafa uygulayıcılarının, tüm insan ırkını kapsamamasının nedeni budur. Elbette, daha önce söylemiş olduğum gibi, Dafa'nın yayılması tüm canlılar için adildir. Kişinin sosyal statüsü ya da toplumdaki pozisyonu bir önem teşkil etmez -mesele sadece kişinin kalbi ve Dafa'ya karşı olan tavrıdır. Aslında Fa-düzeltmesi, bütünsel olarak, en hoşgörülü ve en merhametli biçimde yapılmaktadır. Canlıların tarih içerisinde yapmış oldukları hatalar, onlara karşı kullanılmamıştır. Tarih içerisinde işlemiş olduğunuz bir suç ya da yapmış olduğunuz hata ne kadar büyük olursa olsun, hiç birinden sorumlu tutulmadınız: mesele sadece bugün Fa-düzeltmesine karşı olan tutumunuz ve Dafa ile ilgili olan anlayışınızdır. Göz önünde bulundurulan tek şey, budur. Eğer Dafa'yı bile kabul edemiyorsanız, o durumda şansınızı kaybetmişsiniz demektir. Eğer ''Ben Dafa'yı kabul etmiyorum'' diyorsanız, pekâlâ, eğer Dafa'yı kabul etmiyorsanız geleceği de kabul etmiyorsunuz demektir, çünkü gelecek, bu Fa tarafından oluşturulmaktadır.
Fa-düzeltmesi, kozmosun neredeyse tamamında bitirildi. Ben daha önce bunun bir dengeleme ölçeği olduğunu betimlemiştim. Eski ve yeni kozmos arasında, yeni kozmos ağırlık kazanıyor, Fa-düzeltmesinden geçen kısım artıyor ve bu tarafı sanki bir dengeleme ölçeğindeki gibi aşağı itiyordu. Şu anda, bu artık bir sorun olmaktan çıktı, çünkü yeni kozmosun oluşumu temel anlamda tamamlandı. (Coşkulu alkış) Geriye kalanlar, en son elementlerdir ve bütün bu şeyler çözüme kavuşturulduğunda, Fa-düzeltmesinin son aşaması da sona ermiş olacak. Fa-düzeltmesi bittikten sonra, artık yeni kozmosun çağı başlayacak ve en sonunda, sadece insan dünyasında yapılacak şeyler geride kalacak. Bu Dünya'nın ve insan ırkına ait Üç Diyarın etrafı sarılıp, mühürlenecek; yeni ve daha büyük kozmostan ayrılacak. Günümüzdeki bilim adamları Samanyolu Galaksisinin evrenden giderek uzaklaştığını ve ondan hızla ayrıldığını keşfetmediler mi? Aslında bu, bir ayrılma sürecidir. Yeni kozmos içinde Fa-düzeltmesi yapıldıktan sonra, Üç Diyar içerisinde bulunan tüm yaşamların sahip olduğu etki, yeni kozmos üzerinde kirletme etkisi yaratacaktı ve işte bu sebepten dolayı Üç Diyarın ayrılıp mühürlenmesi ve izole edilmesi gerekiyordu ve bu, insan dünyasının Fa-düzeltmesi aşamasıdır.
Dafa uygulayıcıları bu dönem içerisinde xiulian uyguluyorlar ve üstlenmiş oldukları sorumluluk çok çok fazla ve önemli. Şu an bunu net bir şekilde duydunuz ve farkına vardınız -yani bu, insanoğlunun var olma amacıdır ve Dafa uygulayıcılarının içerisinde bulunduğu uygulama durumu budur. Dolayısıyla, sizler dünya üzerindeki bu uygulama formatı konusunda daha net olmalısınız, çünkü sadece bu, xiulian'dir ve sadece bu, Üç Diyar içerisindeki canlılar için ayarlanmış olan gerçek xiulian'dir. Geçmişte ortaya çıkmış olan her şey, sadece insan ırkı için bir kültür oluşturma amacı taşıyordu. Oysa bu, insanoğlunun yeniden gerçek anlamda yükselmesi için en son çıkış noktasıdır ve bu uygulamayı yapan uygulayıcılar için olan gereksinimler, işte bu yüzden farklıdır. Shifu'nun size Fa içerisinde öğretmiş olduğu "üç işi" iyi bir şekilde yapmak, dışarıdan bakıldığında kolaymış gibi görünebilir, fakat azimli olup olmadığınız ve ulaşacağınız Meyve Konumu, bununla bağlantılandırılmıştır. Dafa, insan toplumu içerisinde yerleşiyor ve sizin uygulama formunuz, toplum ile maksimum bir uyum içerisinde olmanızı sağlıyor. Birçok insan bunun yumuşak bir tavır olduğunu ve her şeyin, uygulamamız açısından elverişli hale getirilmesi olduğunu düşünüyor, fakat azimli öğrenciler bunu bu şekilde görmüyorlar. Ondan ziyade bu, Dafa uygulayıcılarının, xiulian uygularken yürümek zorunda oldukları yoldur. Dolayısıyla yaptığınız her şey, ister insanlar arasında yaşarken aile ilişkilerinizi ne şekilde dengelediğiniz olsun ister iş yerinizdeki performansınız olsun, ister toplum içerisinde nasıl davrandığınız vs. bunların hiçbiri üstünkörü şekilde yapacağınız şeyler değildir. Bütün bunlar sizin uygulama formatınızın bir paçasıdır ve ciddi meselelerdir.
(Konferansın tercümesi devam etmektedir...)
|